NOT: Açıklama (İlk Yorum Sayfasında) Verilmiştir.

Sayın İSLAMOĞLU

http://www.facebook.com/groups/hurafelerebaskaldiriyorum/permalink/279724915470539/
Adresinde; Başörtüsü konusunda birVideo Sohbetinizi izledim.

Ciddi olmayan ve Alaycı bir ifade kullanıyorsunuz…!

Bu ifade şeklinin, Size yakışıp yakışmadığı Sizin Sorununuz. Fakat “Haklı Olabilmeniz İçin”; Adı geçen Eski Sözlüklerde [1] (Hı.Mim.Ra) kökünden, “Himar” Sözcüğünün Anlamının, “Genel Örtü” olarak geçmediğini,ya da bu Sözlüklerin “Yanlış Yazdığını” ortaya koyabilmeniz gerekiyor. Eğer bunu yapamazsanız, -kusura bakmayın-  Alay ettiğiniz komik duruma kendiniz düşersiniz. Bunun “Nasılını” Anlatmaya çalışacağım.

Önce bir noktayı teslim edelim. Bazı Yorumlarınızı beğenerek izledim. Saygı duyduğum bir kişisiniz.
Bu durum, “Doğru bildiklerimizi Söylemeye” Engel olmamalıdır.
Kanımca, Bu konuda, “Atalarımız Böyle Diyor” tuzağından siz de yakanızı kurtaramamışsınız.

Ve Konuya geçmeden; Başörtüsüne “Bakış Açımı” Sunmak isterim.
Kişilerin Başının Üstünde; Başörtüsünün “Olup-Olmaması” ve Bunun Özel Hayatındaki Nedeni; Tamamen Kişisel bir Tasarruftur. Kimsenin bu Nedeni / Tasarrufu “Sorgulama Hakkı” yoktur, olamaz.
Ancak; Kafanın İçinde; “Başörtüsü Allah’ın Emridir” İnancı Var mıdır? Yok mudur?
Kişisel Tercih dışında; Bu İnancın, İslam / Kuran Acısından, “Doğru Olup-Olmadığı”; Sorgulanabilir.
Biz bunu yapma çabasındayız.

Söylediklerinizin eleştirisine geçmeden; bu konudaki yazılarımda defalarca sorduğum, fakat hiç cevap alamadığım bir Soruyu  -Cevap almak ümidi ile- Size Sorayım.
--  Allah’ın Emri Nedir…?
Önce, Bu Sorunun Tutarlı bir Cevabını vermenizi / Tanımını yapmanızı Rica ediyorum. Çünkü;
--  “Başörtüsü Allah’ın Emridir”
Diyebilmek için; Bu iddiasının Tutarlı bir Tanıma dayanması / uygun olması gerekiyor.
Bu konudaki Bizim Tanımımız;
--  Allah’ın Kitabında, Açıkça YAP ya da YAPMA dedikleridir.”
Bu Tanıma göre; “Başörtüsü Allah’ın Emridir” diyebilmek için; Kuran’da “Başınızı / Saçınızı Örtün” Anlamında bir ifadenin olması gerekiyor. Biliyorsunuz Kuran’da bu Anlamda bir ifade yoktur.  Nur/31 deki (…biHuMuRi…) ifadesi,  “Özel Başörtüsü”  Anlamına gelse dahi  “Başörtüsü Allah’ın Emridir” diyemeyiz

Alay tarafını bir yana bırakarak, bazı İfadelerinizin özetine geçelim.
--  “Mikna” değil, “Miknea” olarak yazılması gerekiyormuş. Bu düzeltmeniz için Teşekkür ediyorum.
--  “Çorabın içinde ayak Nerede(?) / Çorap başa giyilir mi?”
--  “Hımar-ür -Res denilecekmiş(?) Nasıyf’la Res kullanılıyor mu?”
Anlamında ifadeleriniz…?
Bu noktada, Sizin adınıza üzüldüm. (İnanmayabilirsiniz.)
Bu ifadeleri kullanmadan önce; Yukarıda, “Haklı Olabilmeniz için…” diye zikredilenleri; -özetle- “Himar” Sözcüğünün “Genel Örtü” Anlamının olmadığını ortaya koyabilmeniz gerekiyordu.
 
Kişiliğinize Saygı duymasam, bu ifadelere; “Demagoji” demekte tereddüt etmezdim.
“Çorap /  Şapka…”  gibi, Özel bir Giysi ya da Örtü adı kullanıyorsanız, bunlarla birlikte,  “Ayak ya da Baş gibi, Ait Olduğu Şeyin” adının kullanılmasına tabii gerek yoktur. Fakat, kullanılan genel anlamlı bir örtü ise, ve daha önce İsmi geçmemişse / Bilinmiyorsa “Ait olduğu şeyin adının da anılması” gerekir. Bu, çok basit bir kuraldır.
Çok Basit bir örnek:  (…Hayvanlar / Sürüngenler / Yılanlar…) Dersiniz.  Aşağı doğru: (Engerek …vs) diye; daha Özele inebilir ya da Yukarı doğru: (…Canlılar) diye; ya da Daha Genele çıkabilirsiniz.
Fakat; Hayvandan bahsedilmişse “Engerek Yılanı diyorsun” iddiası ne ölçüde tutarlı olur.
Bazı Özellikleri Aynı olan Şeylerin, Aynı olan özellileri kapsayacak bir “Genel İsmi” Mutlaka vardır.

--  “Dini Problemlerin, Alime / Bilene Sorulması?”
Alime / Bilene Somak başka şey; Onların söyledikleri üzerinde düşünmeden, Onları  “Mutlak Doğru”  kabul edip almak başka şeydir. Eğer, Bu gün Yaşanan İslam; “Kurandaki Gerçek İslam’dan”  Çok Farklı ise, Bunun vebalinin büyük bölümü Alimlerin(!?)dir. Bu Gerçeğe Hayır diyeceğinizi sanmıyorum.
Buna çok örnek verilebilir. Sadece birini zikredelim. “Sahih” dediğimiz “Hadis(!) Kitapları” Peygamberimize İftiraya, hatta Hakarete varan; Akıl-Mantık dışı Uydurmalarla doludur.  İslam’a “En Büyük Kötülük” Bunlar kullanılarak yapılıyor. Bunları derleyenler; Hadis İlimlerine göre “İnce Eleyip Sık Dokuyarak”  Bize karar ulaştıranlar Kimler…? O Alimler(!?)dir.

Rağıp el İsfahani’nin / MÜFREDÂT (Kur’an Kavramları Sözlüğü) Genelde Taktir edilen bir Eserdir.
(Hı.Mim.Ra) Maddesinde:
“el Hamrü” Sözcüğü temelde ‘Bir nesneyi örtmek, gizlemek ya da saklamak’  anlamına gelir. “Örtünmede, gizlenmede kullanılan şeye”  “Hımârun” denir. Fakat “Hımârun” sözcüğü yaygın kullanımda, ‘kadınların başını örttüğü, kapattığı şeyin’  adı haline gelmiştir. Çoğulu “Humurun” şeklinde gelir.
Denilmektedir.[2]
Çeviren, Nur/31 örneğinin Türkçesnde, -altını çizerek- “Baş Örtülerini” der…(!?)
Devamında, -Anlam olarak- “Kabın üstünün örtülmesi / Gizlenmek için Kişinin kalabalığa karışması / Şarabın … “Hamrün” diye adlanmasının nedeni Aklı, Şuuru örtmesi olduğu …” gibi örnekler verilir..
--  Sanırım, “Buradaki Tanımın Yanlış olduğunu(?) da”  ortaya koymanız gerekecektir.

(Hı.Mim.Ra) Türevleri; Nur/31 dışında, “Aklı / Şuuru örten, Şarap, İçki … Anlamında” Yusuf/36,41 Bakara/219 Muhammed/15 Maide/90,91 Ayetlerinde geçer.
Tüm bu Örneklere rağmen; (Hı.Mim.Ra) Türevleri, , “Genel Örtü … Anlamında değil” denilemeyeceğine göre, geriye, “Genel Örtü ama, birde özel olarak, Sadece (Başörtüsü) Anlamına gelir” demek kalıyor. Bu ne ölçüde tutarlı olabilir?

Peki, Bu Noktaya Nasıl Gelindi…?
Toplumun Cinsiyet konusunda, Bastırılmış olan, “Kadını, Mal / Meta…”  olarak gören;  Cahiliye duyguları Peygamberimizden sonra, yavaş-yavaş yeniden hortlamıştır. Emevilerden sonra ivme kazanarak -neredeyse- eski seviyesine ulaşmıştır. Bu konuda rahat zemin hazırlamak için; Ayetler saptırılmış; Peygamberimize İftira , hatta Hakaret durumuna varan “Hadisler(!)” Uydurulmuştur.
--  Peygamberimiz, Hz. Ayşe ile, 17-18 yaşlarında evlendiği halde; 6 Yaşında Nişan, 9 Yaşında gerdeğe girme Masalı uydurulmuştur. Nedeni, “Çocuk Yaşında Kızlarla Birlikte Olmayı”  Meşru(??) göstermektir.
--  Hz. Ayşe diyor ki; Tanrı Elçisi Oruçlu iken, Beni öper Dilimi Emerdi…(!?)
--  Peygamberimizin, otuz erkeğin cinsel gücüne sahip olduğu..(.!?)  
--  Nerede güzel bir kadın görse hanımı ile yatmaya koştuğu iddiası...?
--  Kişileri, Evlenmeyi düşündüğü kadının cinsel organını görebilmesi için  “Dikizciliğe”  Teşvik ettiği…(!?)
--  Ve Yüzleri aşan, kadınları aşağılayan ifadeler.
Bu Zihniyetin;  “Kendiliğinden görülen yerleri  (Eller ve Gözler) olarak sınırlaması”; Nur/31’deki  “Genel Örtü”  anlamındaki  (biHuMuRi)  ifadesine  “Başörtüsü”  demesi…  Ve bunun. Zamanla Sözlüklere yazılması / Kafalara Kazınmasıgayet doğaldır.  

Burada, bir Ayet Hatırlatalım.
**  Senden kadınlar hakkında fetva soruyorlar. De ki: "Onlar hakkında fetvayı size Allah veriyor. …. (Nisa/127)
Yaratan, Ezeli Bilgisi ile, Bu Durumlara Düşeceğimizi bildiği için; Kadınlar Hakkındaki Hükümlerin; “Hadis Etiketli”  İfadeler dikkate alınmadan ve başka etki altında kalınmadan; Sadece Allah’ın Kitabından alınmasını istemiştir.  Ama Kuran’a “Atalarımız Böyle Diyor” gözlüğü ile bakarsak gerçekleri göremeyiz.

Ve Şimdi birlikte düşünelim. Yaratan, Nur/31’de;
1--  “Özel Başörtüsü” demeyip “Genel Örtü” ifadesi kullanmıştır.
Bu İfade, “Özel Başörtüsü” Anlamında da olsa; “Saçınızı / Basınızı Örtünüz” Anlamında bir ifade olmadan; “Başörtüsü Allah’ın Emridir.” İddiası tutarlı olabilir mi?
(Ki, “Özel Başörtüsü” de denilse, “Yazma vb”  bir tek örtü ile sınırlanmayıp, “Hımar-ür-Res” gibi sadece Baş örtülerini kapsayan bir genel ifade kullanılırdı sanırım.)
2--  Örtülmesi İstenilen yer; “Baş / Saçlar” değil, “Göğüs Açıklığıdır”
3--  Yapılması gereken Fiil; “Koyun /  Vurun / Örtün …” ifadesidir.  Başta, mutlaka Başörtüsünün olduğu var sayılarak, “Salın / Çekin / Uzatın” Anlamında bir İfade kullanılmamıştır.  Ve (Da.Ra.Be) Türevleri, Kuranda bu Anlamlarda kullanılmamıştır.
4--  Toplumun bir yarısının kafasında, “Bu Düşünce ve Kısıtlamaların” Olduğunu ve Olmadığını; Hiçbir Şeye bağlı olmadan; Objektif olarak düşündüğümüzde, Hangi durumda Toplumun daha mutlu ve rahat olacağı sonucuna varabiliriz. Toplumun Mutlu ve Rahat olması İslam’a aykırı mıdır?
5--  Gerekçe…? “Erkeklerin Tahrik Olmaması(!?)” Özrü Kabahatinden büyük ifadesinin tipik örneğidir.
Özel yapısından dolayı, Göğüsleri ayrı tutarsak; Tahrik olma konusunda, Erkek Kadın ayırımı yapamazsınız.
Bir uygulama yapacaksanız, “Eşit Mesafede Olmanız” zorunluluğu vardır. Aksi davranışın Kuran’dan “Onay Alabileceği”  Savunulamaz.
Ve İslam’ın uygulaması; Eşimiz dışındaki karşı cinsi, Kadın ya da Erkek olarak değil; “İnsan / Saygın bir Kişi Olarak Görebilecek”  Bilinç düzeyine ulaşabilmektir. Yukarıda anılan “Hadislerin(!?)” çizdiği Zihniyeti İslam’a yamamak, O’na yapılacak büyük bir Hakarettir.

Tüm Bunlar göz önüne alınarak ve “Atalarımız Böyle Diyor” Şartlanmasını unutarak bakabilirsek; “Başörtüsü Allah’ın Emridir.”  İddiasında ısrar etmek pek kolay olmaz sanırım.

DİPNOTLAR:
[1]   http://www.istekuran.com/index.php?page=oertuenme-basoertuesue-carsaf-sarik-oertuelue-ciplaklar-18-07-2006
Adresindeki Sayın Hakkı YILMAZ’ın İfadeleri
"Humur" sözcüğü, "örtmek" anlamındaki "hamr" kökünden türetilmiş ve "örtü" demek olan "himar" sözcüğünün çoğuludur. Lisan-ül Arab, el-Mu'cem ül-Vasıf, el- Müncid, Tac ül-Arus gibi temel kaynak niteliğindeki lügatlerde "himar"ın özel olarak başörtüsü anlamında olmayıp, genel "örtü" anlamında olduğu yer almakta ve başörtüsü anlamında da "mikna'" ve "nasıyf" sözcükleri gösterilmektedir.
[2]  Yusuf TÜERKER Çevirisi / Pınar Yay.1,baskı 2007 / Sayfa.516